Yıllık ücretli izin, aynı zamanda Anayasa’da düzenlenmiş bir haktır. Yıllık ücretli izin hakkından vazgeçilemez. İşveren bu sürelere ilişkin ücreti ödeyerek veya başka bir şekilde, işçinin bu hakkını kullanmasını engelleyemez. Aksi yönde yapılmış sözleşmeler geçersizdir.
İşçilere kullandırılması gereken yıllık ücretli izin süreleri, kıdemleri;
Bir yıldan beş yıla kadar (beş yıl dâhil) olanlar için on dört günden,
Beş yıldan fazla on beş yıldan az olanlar için yirmi günden,
On beş yıl (dâhil) ve daha fazla olanlar için yirmi altı günden az olamaz.
Belirtilen bu süreler yasal olarak belirlenmiş en az (asgari) sürelerdir. Toplu iş sözleşmesiyle veya bireysel iş sözleşmesiyle bu süreler artırılabilir ancak kesinlikle azaltılamaz.
İşveren tarafından verilmiş olan diğer ücretli, ücretsiz izinler veya dinlenme, hastalık izinleri yıllık ücretli izin yerine sayılamaz. Örneğin hastalanan işçiye on gün izin verilmişse bu izin işçinin yıllık izninden düşürülemez.
İş Kanunu’na göre işçilerin hak edeceği senelik izin süreleri işçilerin aynı işverene ait bir veya birkaç iş yerinde sahip oldukları kıdem sürelerine göre belirlenmektedir. İşe giriş tarihi itibariyle deneme süresi dâhil bir (1) yılı dolduran işçiler yıllık izin kullanmaya hak kazanırlar.
Yıllık izin sürelerinin işçinin bu izne hak kazandığı yıl içerisinde fiilen kullanması gerekmektedir. İşçiler tarafından yıllık ücretli izne hak kazanılan yıl içerisinde yıllık izin süresini tamamını kullanmaması hâlinde kullanılmayan yıllık izin süresi herhangi bir kanuni düzenleme olmamasına rağmen bir sonraki yıla devretmesinde ve devredilen sürelerin kullanılmasında engel teşkil edecek kanuni bir zorunluluk yoktur.
Dr. Süleyman Ruhi AYDEMİR
Ticaret Başmüfettişi/Bağımsız Denetçi