Kendinizi kısaca tanıtır mısınız?
Ben İlknur Alsancak. 1981 yılında Mucur’un Budak köyünde dünyaya geldim.
20 yaşından beri iş hayatındayım. Önce Hollanda’da çalıştım ve 3 diploma aldım. Şimdi ise kendi memleketimden dünyanın çeşitli ülkelerine tekstil ürünleri ihracatı yapıyorum. Evliyim ve üç çocuğum var.
Kaç yıldır iş hayatındasınız? İşinizi kurmadan önce ne iş yapıyordunuz?
20 yaşından beri iş hayatındayım. Kırşehir’deki tekstil atölyem ise beş yıldır faaliyette.
Hollanda’dan döndükten sonra bir süre iş yapmadım, ev hanımıydım.
Girişimci olmaya nasıl karar verdiniz?
Hollanda’dan döndükten sonra çalışma hayatında olmamak ve evde oturmak çok değişik ve sıkıcı geldi. Tekrar Çalışma hayatına atılmaya karar verdim. Kırşehir Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen KOSGEB Girişimcilik kursu eğitimlerine katıldım ve girişimcilik sertifikamı aldım. O süreçte Kırşehir TSO Genel Sekreteri Pınar Hanım ile karşılaştım. Pınar Hanım Kırşehir TSO’nun Kadın Gücünü Fark Et ve Büyüt projesinden bahsetti. İlk olarak projenin adından etkilendim. “Ben kadınım ve gücümün farkındayım” mottosu ile projeye katıldım. Proje kapsamında düzenlenen eğitimlere katıldım.
Girişimcilik kursu ve proje eğitimleri sonrası Kırşehir’de olmayan ürünlere kafa yordum ve araştırmalarım sonucu, şehrimizde iş kıyafetlerinin, logolu/baskılı ofis kıyafetlerinin olmadığını gördüm.
İşletmemizi ilk kurduğumuzda gömlek, elbise ve benzeri ürünlerin üzerine istenilen modelde nakış yapıyordum ve bu ürünleri dışarıdan alıyorduk. Ancak bu durum bizi biraz yordu. Düşük miktarda sipariş verdiğimiz için tedarikçiler bize ya olumsuz dönüş yaptılar ya da bizi ikinci plana attılar. Bu nedenle sipariş gecikmelerimiz oldu.
Beni tetikleyen olay da bu oldu. Neden ben dikmiyorum ki dedim? Kendim dikmeye karar verdim. Dikiş makinesi aldım ve dikiş dikmeye başladım. Siparişlerin artması ile işleri yetiştiremedim ve şu anda 6 kişiye istihdam sağlıyorum.
Ticaret Odası’nın bu süreçte hangi destekleri oldu?
Kadın Gücünü Fark Et ve Büyüt projesi bana özgüven ve güç verdi. Bir kadının isterse her şeyi yapabileceğini öğretti. Girişimcilik eğitimlerine katılmam, Kadın Gücünü Fark Et ve Büyüt projesi ve Genel Sekreter Pınar Hanım’ın destekleri bana çok şey kattı.
İhracat süreciniz nasıl başladı?
İlk olarak gurbetçi müşterilerimiz sayesinde ihracat yapmaya başladık. Sonrasında İstanbul’da önceden tekstil işi yapan Kırşehirli bir hemşerimiz buraya geldi ve ürünlerimizin kalitesini görünce çok şaşırdı. Bizden numuneler alarak İngiltere’deki müşterisine gösterdi. İngiltere’deki beyefendi ürünlerimizi çok beğendi ve ihracat sürecimiz böylece başlamış oldu.
Şu anda İngiltere, İspanya, Hollanda’ya ürettiğimiz ürünlerden gönderiyoruz ve çok olumlu geri dönüşler alıyoruz.
İşe başladığınızda ne gibi zorluklar yaşadınız? Bu zorluklar size ne gibi tecrübeler kazandırdı?
İlk etapta kumaş tedarikinde ve tedarikçi bulma konusunda sorunlar oldu. Kırşehir’de kumaş siparişi verebileceğimiz yer olmadığı için zorluklar yaşadık. Bu zor tecrübelerin yoluma hep ışık kattığını düşünüyorum. Emek vermeden, çaba sarf etmeden bir yerlere gelemiyor insan. Durmadan, yorulmadan sevdiğin işi yapmanın verdiği haz bambaşka.
Çalışma hayatınızda prensipleriniz nedir?
Kalite ve samimiyet olmazsa olmazımdır. Hep daha iyisini yapmak, moda dünyasındaki gelişmeleri takip etmek de var tabii…
İş hayatınızda temel motivasyon kaynağınız nedir?
İşimi sevmek… İşime aşığım… Ahi Çarşısı kapanana kadar atölyedeyim. Yeni modeller hazırlarken çok heyecanlanıyorum. Bitirmeden eve gidemiyorum.
Yakın gelecekte kendinizi nerede görüyorsunuz? Bu konuda kendinize nasıl bir rota oluşturdunuz?
Başka şehirlerde mağazalar açmayı düşünüyorum. İlk hedefimiz Kapadokya AVM’de mağaza açmak ve tabii ki markalaşmak. I-Collect markamın tescilini yaptırdım ve marka olma yolunda emin adımlarla ilerliyorum.
İhracat yapmayı düşünenlere tavsiyeleriniz nelerdir?
Yaptığınız işi seviyorsanız ya da sevdiğiniz işi yapıyorsanız her zaman başarılı olursunuz. Üretim bambaşka bir şey.
İhracat yaparken en önemli nokta kalite ve gününde teslimat.