Höşmerim ismi Farsça “hoş (tatlı) ve maram (kaymak)” sözcüklerinden türemiştir. İlk höşmerim üretimini Orta Asya’dan göçler yolu ile gelen Anadolu Yörüklerinin yaptığı bilinmektedir. Farklı yörelerde farklı tarifleri vardır. Kırşehir höşmerim tatlısı; un, süt, yumurta, tereyağı ve şekerle yapılır. Daha sonra üzerine Kırşehir cevizi serpilerek servis edilir.

 Kırşehir Höşmerim Tatlısı yörede nesilden nesile aktarılan, geçmişi çok eskilere dayanan geleneksel bir tatlıdır. Yöre kadınlarının ve ustalarının bilgilerini geçmişten geleceğe kuşaklar boyu aktararak ün kazanmıştır. Özellikle Kırşehir höşmeriminin büyükler tarafından yıllarca doğum yapan kadınlar kısa zamanda güç toplasın, sütlensin ve çocuğunu daha iyi emzirebilsin diye evde hazırlanıp götürüldüğü bilinmektedir.

 Tatlı,  Ahiler Kalkınma Ajansının Türk Patent ve Marka kurumuna yaptığı başvuru ve Bilim Sanayi Teknoloji Müdürlüğünün desteği ile Kırşehirli ozan ve halk müziği sanatçısı Şemsi Yastıman’ın “Memleket Hasreti” şiirinde geçen “Höşmerim, çullama gitmez hatırdan” şeklindeki dizesi delil olarak kabul edilmiş.  2017 yılında Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından “Kırşehir Höşmerim Tatlısı” adıyla Kırşehir ili için tescillenmiş ve coğrafi işaret almıştır.

Çullama halk ağzında et suyuyla pişirilmiş koyu un çorbası olarak bilinir. Türkiye’nin birçok yerinde yapılan ve farklı isimlerde adlandırılan çullamanın en meşhuru Kırşehir çullamasıdır. Türk misafirperverliğinin ve Anadolu kültürünün en çarpıcı özelliklerinin sergilendiği Kırşehir mutfağında, oldukça az malzemeden elde edilen lezzetli bir yemek olması ile ünlüdür.

   Çullama yemeğinde un tereyağında kavurup tavuk suyu ile pelte haline getirilir. Üzerine sıyrılmış tavuk eti serpiştirilerek tereyağı ile servis edilir.

   Yemek, Ahiler Kalkınma Ajansının Türk Patent ve Marka kurumuna yaptığı başvuru ve Bilim Sanayi Teknoloji Müdürlüğünün desteği ile Kırşehirli ozan ve halk müziği sanatçısı Şemsi Yastıman’ın “Memleket Hasreti” şiirinde geçen “Höşmerim, çullama gitmez hatırdan” şeklindeki dizesi delil olarak kabul edilmiş.  2017 yılında Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından höşmerim tatlısı ile beraber Kırşehir ili için tescillenmiş ve coğrafi işaret almıştır.

Kaman cevizi dünya çapında bir üne sahiptir; ince kabuklu yapısı, iç kalitesinin yüksekliği ile en iyi ceviz türüdür. Kaman ceviz ağaçları 300-500 yıl yaşayabilmektedir. Karasal iklim bölgeleri için en uygun ceviz fidanlarıdır ve Türkiye ortalamasının 1,5 katı verime sahiptir.

Yapılan araştırmalarla Kaman cevizinin kalitesi daha da artırılmaya çalışılmıştır. Yapılan seleksiyon çalışmaları ile en iyi özelliklere sahip 5 farklı ceviz çeşidi elde edilmiştir. Bunlar Kaman 1, Kaman 2, Kaman 3, Kaman 4, Kaman 5 olarak isimlendirilmiştir

İyi bir cevizde 16 özellik aranmaktadır. Her ceviz, standart cevizde aranan bu 16 aynı özeliğe sahip olamaz. Ancak yapılan seleksiyon çalışmaları sonucu tespit edilen 5 adet Kaman cevizi bu özelliklerden birçoğuna sahiptir.

Kaman’da ceviz yetiştiriciliğinin tarihi ise oldukça eskilere dayanmaktadır. Ceviz yetiştiriciliğinin bir sektör haline gelmesi ise Kaman Belediyesi’nin 1990 yılında başlattığı ceviz festivali ile hızlanmıştır. Her yıl ekim ayının ilk cumartesi ve Pazar günü Kaman Ceviz Festivali yapılmaktadır. Bu festivale katılım çok yüksektir ve oldukça coşkulu geçer.

İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün başvurusu üzerine Kaman cevizi, yaklaşık bir yıllık çalışmanın ardından 2020 yılında Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescillenmiş ve coğrafi işaret almıştır.